29 Eylül 2008 Pazartesi

Cilt Çatlakları



Cilt Çatlakları
Çatlaklar, cildin aşırı gerilmesi sonucu derideki elastik dokunun kırılması ile oluşuyor. Başlangıçta kırmızı ile mor arası bir renkte olan büyüklü, küçüklü bu çizikler zamanla sedefli beyaz bir renge dönüşüyor. En çok, karın, kalça, baldırlar ve göğüslerde görülen çatlakların oluşumuna önemli kilo değişimleri, hamilelik gibi durumlar neden oluyor. Peki, bu çatlaklar neden her hamile kadında ya da her kilo alıp-vermiş kadında görülmüyor? İşte bu konuda pek eşit değiliz. Cilt yapımız çatlakların oluşma olasılığında çok etkili; kimi ciltler diğerlerine göre daha dayanıksız olabiliyor. Örneğin, çok açık renkli ciltler çatlak oluşumuna daha yatkın.

Cilt, üst üste sıralanmış 3 katmandan oluşmaktadır: Epiderm, derm ve hipoderm. Derm, gerçek bir yorganı andırır. İçerdiği lifler sayesinde, cildin temel çatısını oluşturur. Demet şeklindeki kollajen lifleri, cildin dayanıklılığını, diriliğini ve yapısal bütünlüğünü sağlar. Daha ince olan elastin lifleri, kollajen lifleriyle birlikte gerçek bir ağ oluşturur ve cildin elastikiyetinde önemli bir rol oynar. Eğer kollajen ağları düzensizleşir ve elastik lifler koparsa, cildi sıkılaştıran tüm yapı yıkılır ve cilt, yaraya benzer çizgili bir hal alır, cilt çatlakları oluşur.
Çatlaklara engel olunabilir mi?Çatlaklara engel olabilmek için karın, göğüs ve bacakları esnemeye alıştırmak gerekir. Çeşitli losyon ve yağlar cildin esnemesine yardımcı olabilir. Ayrıca bu bölgelere masaj yapılması kan dolaşımını hızlandıracağından çatlaklara karşı koruyucu olacaktır. Cildinizi hafifçe kızarıncaya kadar minik uyarıcı çimdiklerle yoğurabilirsiniz. Buna ek olarak masaj, soğuk – sıcak su ile şok duşu ve düzenli egzersiz yapmak cilt ve kasların oksijenle beslenmesi ve hücrelerin güçlenmesi açısından önemlidir. Güçlü hücreler çatlamazlar. Ayrıca dengeli beslenmek ve bol su içmek de cildin sağlıklı bir yapıya sahip olmasında ve kendini korumasında önemli bir faktördür.
Herkeste çatlak görülür mü?Hayır. Çünkü çatlakların oluşumunda kalıtımın da rolü vardır. Dokuları zayıf olanlarda, kilo alıp verme sırasında bu çatlaklara daha sık rastlanır. Açık tenli kişilerde de esmer olanlara kıyasla daha çok çatlama görülür. Çatlakların önlenmesinde kiloyu korumanın ve bakımın büyük etkisi vardır.Çizgiler belirdikten sonra ne yapılabilir?Ciltteki çatlamalara engel olan her türlü önlem, oluşan izlerin de aynı şekilde solmasına yardımcı olur. Ancak tam anlamıyla kaybolmaları imkansızdır. Özellikle hamilelik döneminde vücudun hızla büyüyen bölgelerini cilt bakım kremleriyle beslemek hem cildi dinlendirecektir, hem de çatlakların oluşmasını engellemede yardımcı olacaktır. Çatlakların oluştuğu bölgelerde cildi germeye yönelik tedavi ve bakımlar da çizgilerin belirginliğini kaybetmelerine yardımcı olur.Korunmak için neler yapmalı?Ne yazık ki, oluşan çatlakları yok edecek mucize bir reçete yok; kalıcılar. Ama, oluşumlarını ısrarlı bir bakımla engellemek mümkün. İşte tavsiyelerim:* Cildinizi her gün bir kremle nemlendirin. Kremler hem çatlamaya karşı cilde gereksinim duyduğu suyu verecek, hem de cildin esneme kapasitesini artıracaktır.* Bol, bol su için.* A, E ve C vitaminleri yönünden zengin yiyeceklerle beslenin.* Spor yapın.* Kısa süreler içinde kilo alıp vermemeye çalışın.* Hamileyseniz, kilonuzu doktorunuzun önerdiği sınırlar içinde tutmaya özen gösterin.* Çatlakların tedavisi daha erken dönemlerde iken bir dereceye kadar mümkün olduğundan bu dönemleri kaçırmadan uzman dermatoloğunuzla görüşmeniz daha doğru olacaktır, ancak çok ileri aşamalardaki çatlaklar yani beyaz renkte ve dikey çatlakların ne yazık ki daha çok etkin bir tedavi şekilleri bulunamamıştır, mekanik dermabrazyon, kriyoterapy veya lazer tedavi sonuçları ise hala o kadar yüz güldürücü değildir, ancak bazen bir dereceye kadar bölgedeki yoğunluk ve belirginliği kaybettirelebilir. Yapılan tedavi sonuçlarının sizi hayal kırıklığına uğratmamak için tabi ki doğru kişilere baş vurmanız lazım.Hamilelik döneminde daha sık rastlanır!İnsan cildi çok esnektir. Ancak cilt kendi kapasitesinin üzerinde esnerse, o zaman cilt altındaki kolajen lifler yırtılır. Cilt çatlakları özellikle genç kızlarda buluğ çağında, vücutları aniden kadınsı değişimler gösterdiğinde ve aynı şekilde vücut geliştirme sporu yapan erkeklerde görülür. Cildin alt dokusunun yırtıldığı yerde kırmızı – mavimsi çizgiler oluşur. Bu çizgilerin oluşmasına en uygun yer; karındır. Bu çatlakların göğüs ve bacaklarda görülme olasılığı da oldukça yüksektir. Aşırı kilo alımı bu çatlakların en önemli sebeplerindendir. Özellikle hamilelik döneminde bu tip çatlaklara daha sık rastlanır. Göğüslerde süt toplanması, göğüslerin büyümesine ve ağırlaşmasına yol açarken, göğüs kenarlarında da çatlamalar görülebilir. İlk başlarda belirgin olan bu çizgiler zaman içinde solar, gümüş beyazımsı bir renk alır. Ancak kişi eski kilosuna dönse bile bu çizgiler hiçbir zaman tam anlamıyla kaybolmaz. Hamilelik döneminde ciltte gerilme olan bölgeleri koruyucu ürünlerle nemlendirmek ve esnemeye hazırlamak çatlaklara karşı etkili bir önlem olabilir.Hamilelik döneminde uygulayacağınız doğru bakımlar çatlakların sayısını minimalize etmenizi ve daha sonra bu konuda çok fazla çaba serf etmemenizi sağlayacaktır. Kozmetik ürünlerin doğru seçimi ve hamilelik süresince düzenli bir şekilde uygulayacağınız bu ürünler sayesinde çatlakları oluşabilecek minimal dereceye indirmek mümkün, tabi bu doğru karar ancak doğru bir fizik muayene ve cilt tipi tespit edildikten sonra yapılır.Çatlakların tıbbi tedavilerinde hangi yöntemler uygulanıyor?Çatlakları yüzde 100 geçirecek herhangi bir yöntemin olmaması ile birlikte en çok kullanılan yöntemler lazer ve karboksiterapi yöntemleridir, lazer için ayda bir ortalama 3-5 seanstan sonra çatlaklarda yüzde 60, yüzde 100 başarı elde edebilirken, karboksiterapi yöntemleri sayesinde ortalama 8- 10 seanslık uygulamalardan sonra hem cilt kalitesinde genel düzelme ve toparlanma ve hem çatlaklarda yine yüzde 60- yüzde 100 başarı elde edilebilir.

Çocuk Bakımı



Çocuk Bakımında Mama Hazırlama
Mama Hazırlamanın Püf Noktaları Mama hazırlarken çok titiz davranmak gerekir. İşte dikkat etmeniz gereken noktalar...

Anne sütünün verilemediği durumlarda en sağlıklı beslenme şekli hazır bebek mamalarıdır. Bu mamalar, mümkün olduğunca anne sütüne benzetilerek hazırlanmaya çalışılmış; modern teknolojilerin kullanıldığı, hijyenik ve sağlıklı ürünlerdir. Bu mamaları doktorunuza danışarak da alabilirsiniz.
Mama alırken dikkat edilecek hususlar- İçindeki proteinin anne sütündeki protein oranlarına benzer olması- Mineral içeriğinin doğru ve anne sütüne benzer olması- Karbonhidrat ve yağ cins ve miktarının anne sütündeki gibi olmasıdır Mamanın hazırlanışıMama hazırlarken çok titiz davranmak gerekir. İşte dikkat etmeniz gereken noktalar: - El yıkamanın önemini unutmayın- Kullanılacak tüm kaplar önce sabunlu suyla yıkayıp durulanmalıdır, sonra kaynamakta olan suya atılarak en az 10 dakika bekletilmelidir. Daha sonra, temiz bir maşa ile temiz bir yüzeyde kurutulmalıdır. - Temiz içme suyu en az 10 dakika kaynatılmalı ve 60 dereceye kadar soğutulmalıdır. - Mamanın üzerinde yazan veya doktorunuzun önerdiği miktarda mama, belirtilen miktarda su ile karıştırılmalıdır. - Mama eridikten sonra, bebeğin içebileceği ısıya getirilmelidir. Mamanın sıcaklığı ideal vücut sıcaklığı olan 35- 37 derece olmalıdır. Bir damla mamayı bileğinizin iç kısmına damlatarak kontrol edin. Bilekte soğuk ya da sıcak bir his oluşturmamasına dikkat edin. - Mama paketleri, açıldıktan sonra belli bir süre içinde tüketilmelidir. Bunun için kutunun üzerinde yer alan talimatlara uyun. Bebekler mama ile besleniyorsa ya da mama anne sütüne takviye amaçlı kullanılıyorsa, emzirme saatleri sıklığında mama verilmelidir. Mama miktarı da zamanla artacaktır. Mama verirken de, emzirme işleminde olduğu gibi rahat bir yere oturun ve bebeğinizle göz teması kurun. Başını göğsünüze yaslayın. Bu yakınlık ona ve size iyi gelecektir. Aslında bu işi arada sırada baba da yapabilir. Böylece bebekle baba arasında bir bağ kurulmuş olur.

Formda Kalmak



Formda Kalmak İçin
Formda Kalmak
Formda kalmak pek çok kişi tarafından kendi kişisel özelliklerine göre şekillendirilebilir. Kilo problemi olmayan kişiler tarafından aynı kiloda kalma çabaları olarak nitelendirilirken benzer durum kilolu biri için eski kilosuna kalmak olarak nitelendirilebilir.



Bu terim sadece fiziksel değil, ruhsal ve zihinsel sağlığın iyiliğini kapsayan ve sağlığın her aşamasını içeren bir ifadedir. Beslenme ve fiziksel aktivite, her biri için temeldir.

Formda olmanın yaşı yoktur. Formda kalmak, her yaşta düzenli fiziksel aktivite ve iyi beslenmeyi içeren bir yaşam şeklidir. Ne kadar erken başlanırsa sağlık için o kadar iyi olur. Her yaşta ve yaşamın her aşamasında kendi potansiyelinizin en fazlasını yapın. Besin seçimi ve fiziksel aktiviteyi gereksinimlerinize adapte ederek, kişisel alışkanlık ve yaşam biçimi haline getirerek sağlıklı olabilirsiniz. Bu kitap yaşam boyu sağlıklı beslenme ve aynı zamanda besinlerden zevk alma konularında bilgilendirmektedir.

İyi beslenme ve düzenli fiziksel aktivite- sadece biri değil- formunuzu geliştiren yaşam şekli ile ilgili ayrılmaz iki alışkanlıktır. Yaşam şekilleri ile ilgili diğer kararlar da sağlığınızı olumlu yönde etkilemektedir. Yeterli uyku, sigara içmeme, stresi kontrol altına alma, orta düzeyde alkollü içecek tüketme, emniyet kemeri kullanma, hijyen kurallarına uyma ve sağlığı korumak için düzenli olarak tıbbi kontroller yaptırmak bunlardan birkaçıdır.

Beslenme terimini hep duyarsınız. Besin ve formda kalma ilişkisi, duyumlarınızın temelini oluşturur. Beslenme yiyeceklerin vücudu nasıl beslediğine bağlıdır. İyi beslenme de aşırıya kaçmadan vücudun gereksinimine yetecek kadar besin alınmasıdır.

Bugünkü beslenme bilgileri yıllar süren bilimsel araştırmalar sonucu elde edilmiştir. Sağlık ve besinlerle ilgili araştırmaların uzun bir tarihi geçmişi vardır, hatta bununla ilgili eski Yunanların da kayıtları bulunmaktadır. Fakat beslenme ile ilgili gizemler 19. yüzyıla kadar açıklığa kavuşturulamamıştır. Bundan sonra bilim adamları beslenme ile ilgili pek çok soruyu cevaplayabilmişlerdir. Çalışmalar devam etmekte ve bilim adamları beslenme, besinler ve onların sağlıkla ilgileri hakkında önemli soruları araştırmaktadırlar.

Günümüzde beslenme önerileri somut bilimsel bulgulara dayanmaktadır. Eskilerden farklı olarak, sağlık için yiyecek seçiminde geçerli güçlü temellere sahibiz, kişisel sağlığınız için beslenme ilkelerini uygulama ve öneriler alma, size bağlıdır.

2008 Modası




2008 Yılı Sonbahar Kış Modası
2008 Yılında Modada Neler VarYeni bir yıla başlamak demek, her şeye yeniden başlama şansına sahip olmak demek. Ancak büyük kararlara adım atmadan, önce vitrin değiştirip, stilinizi yenileyin!Yeni yılı niçin bu kadar severiz? Muhtemelen bunu yeni bir başlangıç için bir şans olarak görürüz, her şeyi daha iyi yapabileceğimiz yeni bir zaman dilimi olarak.

Kilo vermek, yeni bir iş bulmak gibi arzuladığımız değişikliklerin bazıları daha zor olabilir, işe kolay bir şeylerle de başlayabilirsiniz: Meselagörünüşünüzü yenilemek gibi. Hemen gözünüz korkmasın, tüm tarzınızı bir anda çöpe atmaktan bahsetmiyoruz. Küçük değişiklikler, moda olan bir iki yeni aksesuar veya giysi tahminizden daha büyük bir fark yaratacak.
Yeni bir trend deneyinYeni bir yıl, farklı bir görünüme bürünmek için mükemmel bir zaman. Bu nedenle önümüzdeki sezonun şu iki trendine bakmakta fayda var:Fırfırlı bluzlarYazın ve sonbaharın bohem havalarından sonra artık daha rafine görünümler moda ve bu modanın merkezinde de fırfır var. Fırfır deyince suratınızı buruşturmayın. Zaten çok ve büyük fırfırlı giysileri önermiyoruz, hele de kilolu görünmek istemiyorsanız. Yumuşak dokulu, hafif fırfırlı bir bluz seçebilirsiniz. Bu yeni bluzla, her zaman giydiğiniz takım elbisenizi yenileyebilir, ona farklı bir hava katabilirsiniz.Kadınsı bir elbiseSezonun modası daha yüksek belli ve üzerinize oturan (ama vücudunuzu çok da sarmayacak) üstler ve bol, geniş ve plili etekler. Böyle bir elbise alırsanız, baharı kurtardınız demektir. Bu elbiseyi, ona uygun şık çoraplar, burnu açık topuklu ayakkabılar, bir hırka veya üzerinize oturan bir ceketlekombinleyebilirsiniz.
Varolan giysilerinizi yenileyinSahip olduğunuz giysileri yeni ve farklı şekillde giyerek onlara yeniden hayat verebilirsiniz.Çoraplarla deneyin. Sonbaharda giydiğiniz burnu açık ve topuklu ayakkabılarınızı ayakkabınızın rengini tamamlayan ya da onun tersi olan bir renkte olacak şekilde renkli, kalın çoraplarla giyin. Bu size biraz bohem ve çokça da sıcak ve içten bir hava katacaktır. Daha da modern görünmek istiyorsanız, yeni çoraplarınızı şifon bir etekle kullanın.Eğlenceli bir şapka ekleyin. Şapkalar farklı çeşitleriyle gene çok moda. Eski paltonuzu giyip de canlı renklerdeki şapkanızı taktınız mı, paltonuz yepyeni görünecektir.Yeni giysiler satın almak istemiyor musunuz? O zaman giysilere boşverin, çantaya bakın! Açık renkli ve kocaman deri bir çanta (deve tüyü ya da hardal tonları mükemmel seçenekler) edinin. Açık renk deri çantalar önümüzdeki sezon için modern ve taze bir görüntü arz ediyor. Üstelik alışkın olduğumuz sıkıcı siyahlardan sonra yeni bir soluk getiriyor.Renklenin. Uzun zamandır devam eden parlak renk hükümranlığından sonra bu bahar yosun yeşili, toprak rengi ve kiremit gibi daha doğal tonlara bir dönüş var. Sıcak tonlarda bir fular, şal, ya da kazağı demin saydığımız tonlarda etek, pantalon ve ceketlerle birlikte kullanın. Böylece güzel bir denge ve uyum yakalayabilirsiniz.
Eskilerden kurtulunGörünümüzünü gerçekten değiştirmek istiyor musunuz? O zaman bunlardan mutlaka kurtulun!Eğlenceli, desenli lastik yağmur çizmeleri(Artık deri olanlar moda)İncecik hippi bluzleri ve uzun etekler(Kadınsı çizgiler, üzerinize oturan modeller geri döndü)Uzun dizi dizi inciler ya da tahta boncuklar(Bunun yerine pırıltılı siyah boncukları tercih edin)Üzerinize oturmayan geniş blazer ceketler(Kemerli, daha kadınsı ceketler bu bahar çok moda)

Tel Kırma

Tel Kırma
Karadeniz Bölgemizde ve özellikle de Bartın yöremizde annelerimiz, ninelerimiz anlatamadıkları dileklerini ve sorunlarını tel kırma işleyip, onun üzerindeki desenlerle motiflerle aktarmaya çalışmışlardır. Gümüş tel kırma, gümüş telin tül üzerinde yansımasıdır. Gümüş tel ona bir çiçek, bir desen olmuş,bazen bayanların omzundaki çantayı süsleyen bir tavus kuşu, bazen bir çift kalp, bazen de masamızın örtüsünü süsleyen bir desen olup evimizdeki yerini almıştır.


Yapılışı :

Tül üzerinde sayılarak işlenir. Tül üzerinde işleme tekniği, gözenekler sayılarak işlemesi yapılır. Kasnağa gerdirilerek çalışılan bu iş makas kullanmadan parmak yardımıyla kırılır. Sayılan kumaşlarda: Sayılan kumaş, dokumalarda gözenekler boyundan sayılarak işlemesi yapılır. Sayılmayan kumaş cinslerinde; ipeksi kumaşlarda kanaviçe yardımıyla yapılır. Kanaviçe kumaşa teyellenerek kasnağa gerdirilir ve kanaviçe gözenekleri hesap işi yapar gibi gözenekler sayılarak işlenir. Kanaviçe üzerinde işleme işi bitirildikten sonra kanaviçenin iplikleri nakış makası yardımıyla yukarıdan aşağıya doğru iplikler teker teker çekilerek çıkartılır. Desen kumaş üzerinde kendini gösterir.

Kumaş özelliği: Tel kırma motifleri, üzerine işlendikleri kumaşın kullanım alanına göre farklılık göstermektedir. Az yıkanan, ipliği sayılabilen, sert olmayan kumaşlar tercih edilir (Şifon, tülbent, Ödemiş ipeği, Hatay ipeği, tafta, şantuk, kıl tela, yöresel özellik taşıyan benzeri kumaşlar).
Tel özelliği: Madensel teller makinelerden geçirilerek şerit haline getirilir. Hakiki altın ve gümüşten yapıldığı gibi gümüş üzerine altın, bakır üzerine gümüş kaplayarak yapılanları da vardır (Telin üzeri çakının ucu ile hafif kazınırsa telin kaplama olup olmadığı anlaşılır). Günümüzde gümüş, bakır ve altın renginde teller bulunmaktadır ( Fazla sert olan teller tercih edilmemelidir).
İğne özelliği: Tel kırma iğnesi özeldir. 2,5 – 3 cm. boyunda yassı bir iğnedir. Telin geçebilmesi için baş kısmı geniş (3 – 4 mm.) olup uca doğru incelmektedir. İki delikli olanları da vardır. İğne kenarlarının keskin olması kumaşı yırtabileceğinden kullanılacak iğnelerin kenarlarının keskin olmamasına dikkat edilmelidir. İğneler altın, gümüş, pirinç ve kromdan yapılır.
Desen özelliği: Tel kırma işlemelerinde dantel, kanava, goblen, hesap işi, girintisi – çıkıntısı az olan aplike ve Maraş işi desenlerinden faydalanılır.
Renk özelliği: Başlı başına tek renk telle işlenebileceği gibi, renkli telleri bir arada kullanarak motiflerin daha canlı hale getirilmesi mümkündür.
Deseni kumaşa geçirme özelliği: Desen kumaşa sayarak geçirildiği gibi, açık renk kumaşlarda koyu renk, koyu renk kumaşlarda açık renk kalemle noktalama yapılarak, ince kumaşlarda deseni alta koyarak, kalın kumaşlarda deseni karbon kağıdı ile çizerek mümkündür. Desen kopyalanırken kareli veya milimetrik kağıt kullanılır. Tel kırmanın her bir puanı kareli veya milimetrik kağıdın bir karesine eşittir.
Telin iğneye geçirilme özelliği:
İğnenin sivri ucunu aşağı doğru tutun,
Tel üst delikten geçirilir (iğne iki delikli ise),
İkinci deliğe kadar kıvrılır,
Telin diğer ucu alt delikten geçirilip üst delikten çıkartılır,
Tel, tırnakla iğnenin üzerinden yukarıya doğru yerleştirilir.
Tel kırmanın yapılış özelliği: Kumaş ütülenir, yerleştirme yapılacak yere göre teğel alınır, kasnak bezleri dikilir veya dikilmeden kasnağın altına konularak gerilir. Çizdiğiniz desen özelliğine göre işlemeye geçilir. İşlemeler artı puan – çarpı puan olarak işlenir.
Kenar temizleme özelliği: Kenar temizleme kumaşın ve işin özelliğine göre yapılır. İğne oyası, tığ oyası, makrame bağlayarak, saçak bükerek, köşe çevirerek yapılabilir.
TEL KIRMA TÜRLERİ :
Tel kırmanın iki tekniği vardır. Tel kırma ve tel sarma.
Tel kırma: El yardımıyla kırılarak yapılır. Kanaviçe tekniği bunlardan biridir. Sayılmayan düz kumaşlarda kanaviçe üzerinde tel kırma yapılan tekniklerden bir tanesidir.
Tel sarma teknikleri ise kendi içinde ayrılmaktadır;
Düz sarma
Verev sarma
Hiristo sarma
Balıksırtı sarma
Tel bükme ve iğne üzerinde (kurtçuk) sarmadır.